”Peki neden haz ?İnsan neden bu küçüklük hissinin peşine düşüyor ?Küçüklük hissi insana nasıl bir mutluluk hissi veriyor ? İnsan neden rahat rahat oturmak varken bir grup çöl tutkununa katılıyor da , sırf sessizliğin kucağındaki kayalara ulaşabilme ve tıpkı bir mülteci gibi koca kayaların dapdar gölgelerine sığınıp güneşten korunma tutkusuyla ağır bir çanta sırtlayıp Akabe Körfezi’nin kıyılarını arşınlıyor ?Grant kaya yatakları nasıl bir ferahlık veriyor insana ? Peki ya sıcakta alev alev yana iri kumlar ya da kilometrelerce yükseğe uzanan ve dorukları sert mavi bir gökyüzünün köşesine çarpınca tuzla buz olan dağlar ne düşündürüyor ?
Olası bir yanıt şudur: Bizden güçlü olan her şeyden illaki nefret edeceğiz diye bir kural yoktur: İrademize meydan okuyan şeyler , öfke ve nefret uyandırabildiği gibi saygı ve dehşet te uyandırabilir .Karşımıza çıkan engelin hangi duyguyu uyandıracağı , söz konusu engelin meydan okuma tarzının soylu mu yoksa küstah mı göründüğüne göre değişir.
Boğa bizde ”yücelik” hissi uyandırır ama piranha uyandırmaz. Bu , her iki hayvanın bizde hangi duyguları harekete geçirdiğiyle ilgili bir meseledir: Piranhanın gücünü kötü ve yırtıcı ,boğanınkini ise dürüst ve doğrudan bize yönelik olmayan bir güç olarak algılarız”şeklinde ifade ediyor Alain De Botton Seyahat Sanatı adlı kitabında…
Yemek yemenin haz vermesi zihnimizin ödül mekanizması ile ilgilidir. Yiyecek eşittir iyi his aynı zamanda haz demektir bir bakıma.Bizi kimi zaman doğru kimi zamanda yanlış adreslere götürür.
Doğru adrese gittiğimizi bazen kapısından girer girmez hissederiz.
Bu hissi veren yerlerden Paşşalı Müdavim Lokantası.
İstanbul’dan gelerek Ayvalık’a yerleşen ailenin; ana yemekleri yanında menüsünü her gün çeşitlendirdiği tatları barındıran lezzet kokan bir işletme burası.
Öncelikli olarak kelle paça sipariş ediyoruz. Danadan. Terbiyeli. Parlak görünümlü. Malzemesi yoğun. Kremsi. Et suyu ve limonun derinliği dengeli. Tadı da gerçekten iyi.
Girit kabağı Konya kırma peyniri ile fırınlanmış. Konya kırma peynirinden dilerseniz biraz bahsedelim. İnek sütü ağırlıklı yapılan az miktarda koyun ve keçi sütü de kullanılan bu peynir kırık beyaz veya krem renginde olabilir. Hafif ekşi tuzlu yağlıdır.
Bu tabakta Girit kabağının tatlılığı ile peynirin tuzu dengelenmiş. Ortaya basit fakat nefaseti olan enfes bir yemek çıkmış.
Kabak çiçeği dolması çok taze. Canlı turuncu-sarı. Yağının aroması geliyor. Limonu çok iyi kaldırmış. Yaprakları incelikle kapanmış. Patlama yok. Orta boy .İç malzemesi dengeli. Lapa da değil diri de.
Midyeli iç pilavın kuş üzümü bol. Midyeler iri ve taze. Kullanılan zeytinyağı güzel. Yenibaharı ve karabiberi kararında. Baharat baskın değil. Deniz ürünü ve kullanılan yağı baskın. Olması gerektiği gibi. Pirinçler tane tane. Lokmaları alırken hem denizi hem baharatı bir arada hissediyorsunuz. Uzundur bu kadar iyisini yememiştim.
Tattığım her şeyden gayet memnun kaldığımı belirtmek isterim. Ciddi bir özen ,çalışkan tavır ve şevk var bu işletme dinamiklerinde. Kendine has bir lokanta burası.
Jane Goodall’ın dediği gibi ”Hala uğrunda savaşmaya değer çok şey var.”
İyi malzeme, doğru emek ve dürüst lezzetler uğruna mücadele veren bu tarz restoranlarda saygıyı sonuna kadar hak ediyor.
Fiyatlar son derece makul.
Afiyet olsun
Adres:Fevzipaşa-Vehbibey Mah.Camii Sokak. No:7 Ayvalık
This entry was posted in Uncategorized