”Çocukların beynindeki özel şey nedir ? İstediğiniz sinirbilimciye sorun , size vereceği yanıt ”çocukların beyni daha esnek , daha yoğurulabilir , daha plastik ”olacaktır. Bu yanıt pek fazla açıklayıcı olmaz çünkü ”plastik” ne demek , bir beyni plastik yapan nedir , yetişkinlikte niçin daha az plastik olur gibi sorulara açıklık getirmez. Burada basit bir şekilde plastisite tanımı yapılmalı:Beynin yeni deneyimler sonucunda kendi bağlantı ve işlevlerini değiştirme becerisi. Beyinde bu plastisiteye katkı yapan hücre ve ağ düzeyinde birçok mekanizma vardır. Beynin gelişiminde plastisiteye temel oluşturabilecek en çarpıcı değişikliklerden biri bebeklik ve erken çocukluk döneminde gerçekleşir ve sinirsel bağlantılarda müthiş bir çoğalma görülür. İki yaşındaki bir çocuğun beyninde yetişkin beynine nispetle iki kat daha çok sinirsel bağlantı vardır. Nöronlar arasındaki temasların sayısı bebeklik döneminde patlama yapar;bazı tahminlere göre geçen her saniyede yüzlerce yeni sinaps oluşur! Son derece dinamik bir süreçtir bu ;yaşamın ilk evresi boyunca bağlantılar sürekli değişmektedir. Gelişmekte olan beyinde doğru bağlantılara yol göstermeye , doğru olmayanlarıysa geri çevirmeye yardımcı olan kimyasal sinyaller bulunur ”şeklinde aktarır David J.Linden Beyin Fırtınası adlı kitabında.
Bir işletmeyi özel kılan şey nedir?
To Kavouraki özelinde bu soruya şu şekilde yanıt verilebilir. 1980 dönemine ait ; yaz mevsiminde geçen bir sinema filmi düşünelim. Güler yüzlü tam bir aile işletmesi. Restoranın önünde veranda altında tahta masalar. İşletme ile deniz arasında araçların geçtiği bir yol. Hemen ardında ağaçların içerisinde bir kumsal. Sessizlik içerisinde nefis ve tertemiz bir deniz.
Bizdeki esnaf lokantalarında olduğu gibi yemekleri görebileceğiniz bir tür büfe ve hemen arkasında geniş bir mutfak. Fırınlanmış kuzu kol, dana rosto, oğlak eti, musakka , lazanya çeşidi, etli fırın patates, karnıyarık …
Bir garson. Acelesiz bir yaklaşım.
Neleri özler olduk bir düşünsenize?
Gelelim siparişlerimize.
Yunan salatası klasik. Taze yeşil biber, beyaz soğan, domates, salatalık, zeytin ve zeytinyağı ile hazırlanmış. Sade ve leziz.
Tsiggana işletmenin özel tatlarından. Soğan ,patlıcan, gouda ve feta ile yapılıyor. Kızartılmış patlıcan çok iyi. Patlıcanlar ülkemizdeki gibi leziz.
Cacık bol sarımsaklı ve iyi bir yoğurttan. Benim gibi sarımsağa hayır diyemeyenler için ideal.
Kabak ve patlıcan kızartma muhakkak sipariş ettiğim ve zevk aldığım bir tabak her zaman. Kabak diri ve kıtır. Patlıcan biraz yağını çekmiş.
Kıymalı biber ve domates dolması iç harcı dolu. Karabiber, nane ,soğan, kimyon ,domates rendesi , maydanoz kıvamında. Üzeri hafif yanmış. Yanında lezzet vermesi ve suyu emmesi için patates dilimleri var. En son pişirilip fırına veriliyor. Evlerimizde pişirildiği gibi beklememeli.
Oğlak eti fırında ağır ağır pişirilmiş. Ev yapımı patates kızartması ile servis ediliyor. Etin kemikli ve lifli yapısı oldukça iyi. Kendi suyu ve baharatlar ile hazırlanmış. Bizde tandır etine karşılık gelen yöntem ile yapılıyor.
”İnsanların neyi sevdiğini düşünmeye başladığınızda , insanların neler beklediğini düşünmeye başlarsınız . Sonra insanların beklentilerini karşılamaya başlarsın .Sonra kendisinden üçüncü şahıs gibi konuşmaya başlarsın. Bunu düşünmemeyi çok erken öğrendim. Oraya gidip elinden gelenin en iyisini yaparsın ve sana ilginç gelen şeyleri yaparsın”diyor A.Bourdain
İnsanların neyi sevdiği ve neler beklediğinden bağımsız ; geleneklerini koruyarak kendi olarak kalmayı başaran ve sürdüren bir işletme burası.
Hafif bir kahvaltı sonrasında öğleden sonrası tercih ettiğimiz; restoranından ve denizinden yararlandığımız , rahatlıkla önerebileceğim son derece sade ve iyi bir işletme.
Rezervasyon yapmadık. Fiyatlar gayet makul.
Afiyetle.
This entry was posted in Uncategorized