(2012/Aralık tarihli yazı)
Uzun zaman kebap egemenliğinde olan restoran mutfağımızda yeni fikir,yeni tatların tüketicilere sunulması devam ediyor.
Kasaplık faaliyeti ile işe başlayan; daha sonra besicilik ve restoran işletmeciliği ile faaliyetlerine devam eden Günaydın, Amerikan usulü biftekleri ulaşılabilir kıldı.
Besicilik faaliyetinin restoran ile birleşimi kalite gözetilerek yapıldığında memnuniyet eşiğinizi yükseltiyor.Bununla birlikte bu durumun fiyatlara yansımadığını belirtmeliyim.
Etin kalitesinde sorun yok.Doğru ve kalite kalibresi yüksek yem ile beslenmiş olmaları bunu gösteriyor.
Etlerin çok fazla dövüldüğünü yemek yerken duyabiliyorsunuz.Ete bu kadar zulüm edilmemeli diye düşünüyorum.
Mekan ,servis hizmeti konusunda ortalamanın üzerinde fakat hala yeterli değil.
Bu tarz işyerlerinde istihdam edilmek üzere turizm meslek lisesi içerisinde meslek sınıfı oluşturulabilir.
Sosis geleneksel markette satılanlar gibi değil.Şarkuteri işi…
Sucuğun baharat ayarı ve kokusu kıvamında.
Dünyanın sayılı etlerinden Japonya’da Wagyu bölgesinde yetişen hayvanların etine Kobe deniliyor.
Mekanın size sunduğu gerçek bir Kobe olmasa da yumuşacık ve damağınızda güzel bir tat bırakıyor(Orjinal Kobe eti yurtdışında 200-500 euro aralığında)
Dananın sırt bölgesinden çıkan T-Bon steak yağı belirgin ve mermerleşme kaybolmuştu.
Bonfile az-orta olarak sipariş edildi ve ortası pembemsi olacak şekilde tarife ve isteğimize uygun olarak sunuldu.
Önemli olan birkaç husus daha var
Etin yalın bir şekilde sunumu ve kömürde pişirimini beğendim.
This entry was posted in Uncategorized