”Brezilyalı mimar Oscar Niemeyer 104 yaşında ölene kadar her gün ofisine gitmeye ve heyecan verici binalar tasarlamaya devam etti. Bunun yaşlanmaktan korkanlar için bir model teşkil ettiğini söyleyemez miyiz? Niemeyer henüz genç yaştayken ne istediğini biliyordu; daha o zamandan benimsediği değerlere hep bağlı kaldı. Profesyonel anlamda mimariyi ,binaları köşeli konuma getiren dik açıların egemenliğinden kurtarmak istiyordu. Neden evlerin de tıpkı araziler, çiçekler ,kadınlar ve doğadaki diğer her şey gibi kıvrımları olamıyor diye sorardı; mimari ”yapısal mantık ”ve ”işlevsellik” yerine neden güzelliği amaçlamıyordu , doğayla neden uyum içinde olamıyordu ve monoton cam kapları tekrar tekrar üretmek yerine neden ”şaşırtamıyordu”? Mimarlık , ona göre , amacı haz olan bir sanattı ve o da ömrünü ”betondan bir sanatçı” olarak yaşamıştı., ”sadece keşfetmeye” adamıştı kendini ,betonla başarabilecek mucizeler sunuyordu insanlara. Bir sanatçı olmak, istediği gibi tasarım yapabilme özgürlüğüne sahip olması anlamına geliyordu. Yaptığı binalara bakınca şaşkınlığını gizleyemeyenlere cevabı şöyle oluyordu ”Daha önce hiç böyle bir şekil görmediniz”olarak aktarıyor Hayatın Gizli Hazları kitabında T.Zeldin.
Usta şefleri de bir nevi sanatçı olarak görebiliriz. Kendi stillerini yansıtarak mutfaklarını tasarlama özgürlüğüne sahip olabilmeleri en çok benzerlik gösteren yönleri diye düşünüyorum
Fransa bahsettiğim sanatçıların kıymetlerinin anlaşıldığı ve değer gördüğü sayılı ülkeler arasında. Ülkenin kozmopolitik yapısı mutfağına da önemli katkılar sağlıyor.
Böyle bir mozaik içerisinde yolumuzu bir İsrail lokantasına çeviriyoruz. İçerisi kalabalık .Dışarı da kuyruk var. Neyse ki çok beklemeden bir yer buluyoruz.
Menüsü kalabalık. Öncelikli olarak bir İsrail tabağı sipariş ediyoruz. Humus , tahin ve falafelin birlikteliği uyumlu. Humus kremsi. Falafel tat profili gerçekten iyi. İç yumuşaklığı yerinde yağ oranı tercih ettiğim şekilde kararında.
Tahinli ızgara patlıcan basit görünümlü fakat hakikaten hoş bir tat. İyi malzeme ve doğru teknik ile yapıldığı belli.
Scharwarma hindi ve kuzu eti ile yapılıyor. Sandaviç pita olarak talep ettik. Sosu yoğun. Derinlikli bir lezzet değil. Yine üzecek bir tat olmadığını belirteyim.
Izgara dana köftesinin su oranı fena sayılmaz. Daha az pişirilebilir.
V.Woolf’un dediği gibi; Tarz çok basit bir konu ;hepsi ritim. Bunu bir kez anladınız mı , yanlış kelimeleri kullanmazsınız.Bu Ortadoğu restoranın tarzı var. Ritim de akıcı.
Yüksek bir beklenti ile gitmezseniz ortalama bir memnuniyeti sağlayabilecek bir restoran. Özellikle bir öğlen yada akşam üzeri açlığınızı hafifletmek için yolunuzu düşürebilirsiniz.
Fiyatlar normal düzeyde.
Afiyet olsun.
Adres:34 Rue des Rosiers 75004 Paris