GAUCHO
Londra,İstanbul gibi 7/24 yaşayan diğer Avrupa şehirleri gibi monoton yaşam süren bir metropol değil.
Kent canlı,tıpkı bir hayvan gibi…
Japonların 1870 döneminde Deniz Kuvvetleri Bakanı Takamori Saigo mecliste ders niteliğinde şu sözleri naklediyordu:”İki türlü fırsat vardır:Biri tesadüfen karşımıza çıkan;diğeri kendi yarattığımız fırsat.Büyük güçlüklerle karşılaştığımız zaman insan kendi hesabına fırsat yaratmalıdır.”
Londra kendi fırsatlarını yaratan ,sıradışı ve özel bir şehir
Londra Bridge manzarasını karşısına alan Tems Nehri kenarında Gaucho adlı Arjantin restoranındayız.
Dünya’da artık vasat ürünler sunarak hak etmediği bir fiyat koymanın tolere edilebileceği dönem kapanıyor.
Mutlak surette fark yaratmak ve gelişimi devam ettirmek en temel koşul.
Şık restoran konsepti dikkat çekici.Etlerin tamamı Arjantin’den getiriliyor.
Açık mutfak konsepti burada da mevcut.
Güncel olarak menüde yer alan Arjantin steak nevi ürünler garsonlar tarafından teşhir ediliyor.Siz beğendiğiniz eti sipariş ediyorsunuz.
Yemek öncesi ikram edilen enfes peynir aromalı ekmek sizi hafiften frenliyor.
Şarap tercihimiz kırmızı et ile uyumlu olarak Arjantin mahsulü Cabarnet Chavignon’u oluyor.
Sosis el yapımı,içerisi tane tane ayrıca kokusuz.Lezzet olarak ülkemizde halen muhtelif kasaplarda yapılan sucuğu andırıyor.
Etin yumuşak ve yağlı kısmında (orta-üstü) dana fileto ve (az-orta) antrikot son derece iyi pişirilmiş.Etin sıvı kaybının olmaması lezzeti arttıran en önemli faktörlerden.Bu konunda kritik yapmayı lüzumsuz buluyorum.
Fiyat-lezzet dengesi sizi yanıltmaz.Fakat ucuz bir restoran olduğunu söyleyemem.Memnuniyet ile ayrılıyoruz.
Rezervasyon gerekiyor.
This entry was posted in Uncategorized