”Kendi seçimimizle , iki güçten birine teslim olabiliriz: biri , kendi içimizden ,derin duygularımızdan kaynaklanır, öteki , dışarıdan gelir. Birinci güç , beraberinde doğal olarak bir mutluluk , yaratan insanların hayatından yayılan mutluluğu getirir. Dışımızdaki insanları harekete geçiren dürtüyü bizim içimize sokmaya çalışan diğer kuvvet ise , beraberinde haz getirmez ; ancak biz , karşılık niteliğinde bir darbeyle , son derece sahte olduğu için ,çabucak sıkıntıya ,üzüntüye dönüşen bir esrime içinde , bir haz ekleyebiliriz ona ;işte onca sosyete mensubunun kaygılı yüzlerinin , intihara varabilen sinirsel hastalıklarının kaynağı , budur.”der M.Proust…
Bu iki güç konusu işletmeler içinde geçerli olabilecek bir husus esasında. Doğal mutluluklarını , yaratıcı hünerleri ile desteklemeyi başaran şeflerde birinci güç grubu içerinde yer alıyor aslında.
Bukegarni’nin karı-koca olan şefleri birinci grubun İzmir temsilcileri arasında. Fine dining bir şef restoranı işletme
Menüsü çok kalabalık olmayan, periyodik olarak ‘sevilen tatları dışında’ lezzet seçeneklerini yeniden düzenleyen restoran ölçeği ve tasarımı şık yanı sıra keyifli bir müessese.
Büyüyen bilmem kaç yıldızlı , zincir olan veya olmaya namzet şeflerin restoranları gibi devasa ve ürkütücü değil.
Zamanında menüsünü restore etmeyi becerebilenlerden…
Sunulan başlangıçlar arasında lolipop kanatları tercih ediyoruz. Acı baharat (barbekü sosu tadında)sosu ile sarımsaklı ekmek ile servis ediliyor. Güzel bir ahenk yaratılmış. Porsiyon boyutu da iyi.
Buke burger’de kaburga eti kullanılıyor. Zırhtan geçirilmiş. Tereyağı hissedilen ekmek kendilerine ait. Soğan reçelinin şekerimsi yönü dengeli. Kars’dan eski kaşar ve turşunun yanı sıra mevsim domatesin sululuğu tadı daha da güzelleştirmiş. Leziz otlar ile hazırlanan patates iyi bir eşlikçi.
Etli gnocchi işletmenin klasiklerinden. Gnocchi İtalyan mutfağına ait irmik unu, patates, yumurta ve parmesan bulunan bir tür makarna. Kendileri hazırlıyor. Ağır ateşte pişirilen tandır eti sulu ve yoğun kıvamda. Etin terbiyesinde karabiber, yıldız anason, kişniş, kakule ve muhtelif baharatlar kullanılıyor.Özellikle yıldız anason ayrı bir hava katmış. Benim ilk tercihim bu tabak olur.
Zırhtan geçirilen et , kendi üretimleri olan makarnalar fine dining iddiasının sadece kelimelerde kalmadığını gösteren bir sorumluluk bilincini de gösteriyor bizlere.
Brisket uzun süre pişirilen lifleri ayrılan bir dana eti. Dokusu ve tadı iyi. Yumuşak. Pancarlı buğday risotto ,isli sebzeler kullanılmış. Damağı yormuyor. Kereviz tadı aldım.
Tatlılardan; vişne ganajlı çikolatalı cheesecake’de baskın bir peynir tadı yoktu. Bu iyi bir şey. Çikolata kıvamı da gayet iyi. Bitter çikolata tadı bıraktı damağımızda. Görüntüsü lezzetini destekliyor.
Çıtır baklava yufkası ve fındık kreması kullanılan fındık crunch bir tür cannoli yorumu gibi geldi bana.Tatlı ve kremsi dokusu dengeli. Şeker yoğunluğu makul.
Yerel şarap kav seçimleri güzel. Fakat kapsam biraz daha geniş tutulabilir. Trakya, İç Anadolu ve yurtdışı seçeneklerde daha fazla yer alsa fena olmaz.
”Bence özgürlük ,ideal olarak sorumluluklarını seçebilmektedir. Sorumluluk sahibi olmak değil , hangi şeylerden sorumlu olmak istediğini seçebilmek” demiş T.Morrison.
Bukegarni şefleri sorumluluklarını seçmiş. Onu da gayet iyi bir şekilde sürdürme gayretinde…
Fine dining tipi bir işletme koşullarında fiyatlar makul sayılabilir.
Afiyet olsun
This entry was posted in Uncategorized