”Tavukları gözlemlerken , hayatlarının onlara yoğun bir tatmin sağladığı anlarda , homurdanmaya yakın ,hatta bir çeşit mırıldanmayı akla getiren bir ses çıkardıklarını fark ederek şaşırabiliriz. Tavuk bu hafif mutluluk sesini bilhassa kum banyosu yaparken çıkarır. Bu onun için önemli bir andır: Parazitlerden kurtulmasını ,tüylerini temiz tutmasını sağlar. Bir kuş için güzel, temiz ve su sızdırmayan tüylere sahip olmak zorunluluk , bir hayatta kalma meselesidir. Bir tavuğu kum banyosu yaparken görmek ,dünyanın en büyük mutluluklarından birinin ne olabileceğine dair fikir verir. Öncelikle tavuk gevşek ,tozlu bir toprak seçer. Sonra tam manasıyla oraya yatar. Her yanını kaplaması için toprağı havalandıran ,biçimsiz bir tüy yumağı haline gelmiş – bir ayağı burada , diğeri orada ;bir kanadı burada , başı orada -bir tavuğu tanımakta güçlük çekeriz. Zaman zaman toz bulutu diner.Tavuk gözünü yarı kapalı tutar ,açar ve tekrar kapar. Haz sesine benzer bir ses çıkarır. Uzun sürer bu. Tavuk acele etmez. Onu ısıtan güneş ışığı enfesmiş gibi görünür izleyene. Yeniden başlar. Yuvarlanır kafasını kuma sokar, kanatlarını tekrar tekrar çırparak kumu havalandırır.İkinci bir tavuk gösteriyi seyretmeye gelir, ilkine katılır. Hemcinsinin yanına yatar ve bir an öylece, yere kapanmış ,hiç kıpırdamadan ,toprakla yakın temas halinde kalırlar. Sonra ikinci tavuk kalkar , bir böceğin peşine takılır. İlki ise kazdığı çukurdan kıpırdamaz. Banyo yapan tavuğun durumunu mükemmel özetleyen ”Carpe diem” diye felsefi bir söz vardır. ”Anın tadını çıkar.”Bu ”şimdi” olmaya bir davet ,Budizmin ”şimdi ve burada ”olmaya teşviki , psikolojinin ”günü gününe yaşama” tavsiyesidir.Geçmişin anılarından uzak.Geleceğin kaygılarından ve umutlarından azade.Tavuk burada şu an banyo yapar ,güneşte yıkanır.Şimdi ve burada , tavuk mutlulukla ses çıkarır.
İnsanbiçimcilik mi? Hayır. Önümüzdeki tavuğun bizden hiç farkı yok. Ne bedenindeki atomlar ne de hissedebileceği duygular farklı. Dünyayı bizim gördüğümüz gibi görmüyor doğru: O bir tavuk. Duyuları bizimkilerle aynı şekilde keskinleşmemiş. Bir hayaletten daha sessiz olan komşunun kedisi daha bizi görmemişken fark eder.Biz geçen kedinin daha yeni ayırdına varmışken o ,çığlığı basar.Tavuk ve biz iki farklı türüz.Gelgelelim hepimiz ,bedenimizdeki güneşin hissettirdiği mutlulukla benzeşen varlıklarız; o kumda , biz köpüklü banyoda yıkansak da yıkanmanın verdiği mutluluk aynıdır.Tavuğun banyosu bizi düşünmeye sevk etmelidir. Biz neden aynı yoğun duygularla yıkanmıyoruz? Tüylerimiz olmadığı için elbette bizim kendimize çeki düzen vermemiz o kadar özen gerektirmez. Yükümlülüklerin , geçmişin dertlerinin ,geleceğin kaygılarının ağına düşmüş,zamanın çarkı altında ezilen -hep acelesi olan – bizlerin gerçekten tadını çıkara çıkara yıkandığımız zamanlar nadirdir. Tavuksa stresli olduğunda yıkanmaz. Hayır , strese girmiş bir tavuk neşe içinde yıkanamaz;donup kalır yada paniğe kapılıp çığlığı basar.Biz insanlarsa çok meşgul hatta gergin olduğumuzda yıkanırız. Öyleyse anın tadını nasıl çıkarmayı nasıl başarabiliriz?Tavuk bize şimdiki anın mutluluğunu öğretir. Gıt-gıt-gıdak1?Yürür.Sıçrar.Beyaz bir kelebeğin peşinden koşar. Çok geçtir; böcek hızla uçup yükseğe konuverir. Tavuk buna üzülmez ,çoktan başka bir yere geçmiştir.Carpe diem der bize tavuk.”şeklinde aktarır Kuşların felsefesinde P.Dubois ve E.Rousseau.
Kendimize bunu ne kadar söylesek te uygulama da karşılığı aynı hizada olmayabilir. Fakat eyleme geçip uyguladığımız anlarda bizlerde kendimizi kuşlar gibi hissederiz.
Bu hissiyatı yakalayabildiğimiz anları bizler iyi biliriz.
Mesela iyi bir lezzeti; sevdiğin insanlar ile doyurucu ve keyifli bir şekilde zaman geçirerek boğazından geçirebildiğin anlar benim adına Carpe diem zamanlardır…
Berlin’de Distrikt Cafe bu anları perçinleyen iyi servis ve güzel kahvaltı tabakları sunan güzel bir işletme. Kaliteli tek köken kahve ayrıca çayın yanı sıra kahvaltı, kek ve yemek alternatiflerini barındıran işletmede ev yapımı taze muhtelif tatlarda bulunuyor.
Öncelikle Fransız tostu sipariş ediyoruz. Fındık, böğürtlen reçeli ,akçaağaç şurubu ,taze krema kullanılmış. Ekşiliğin ve tatlılığın dengesi çok iyi. Krema kaliteli.
Ardından baharatlı ragu sosu ile ekşi mayalı tost ekmeği yanında poşe yumurta ,dana sosis , nohut ve parmesanlı bir tabak. Malzeme uyumunun yemeğe kattığı doku gayet iyi. Ekşi maya ekmekleri birinci sınıf. Lezzetli son derece güçlü bir öğün yaratılmış. Yerken hem Almanya’da ,İtalya’da biraz da Gaziantep civarında turladığınız hissiyatı verebiliyor.
Ekşi mayalı tost ekmeği üzerinde avokado ,çeri domates, narenciye sosu ,maydonoz ve poşe yumurtalı tabak biraz zorlama. Malzeme uyumu zayıf. Kreatif olma çabası var. Sadeleştirilebilirse daha iyi olabilir. Ülkemizde daha iyilerini bulabilirsiniz.
İşletmede süt bazlı kahvelerin genel olarak iyi olduğunu belirtmeliyim. Mesela cortado için kullanılan çekirdek ve sütün kalitesi ilk yudumda hissediliyor.
Descartes’e göre insanlar ”Tanrı’nın sürekli yaratımı olmadan var olmadıkları için hazlarımız, acılarımız, duygularımız ve anılarımızın bir gerçekliği yoktur, ancak sürekli bir yaratım ile temanın yaşayan enerjisi yüceltilebilir.” Yemek hazırlamakta bir çeşit yaratım.
Bu yaratımda enerjiyi yüceltiyor tıpkı bu keyifli kafede olduğu gibi.
Genel anlamda lezzetli bir kahvaltı için önerebileceğim bir işletme.Fiyatlar normalin bir miktar üzerinde.
Adres:Bergstrabe 68 10115 Berlin-Almanya
This entry was posted in Uncategorized