Abdüsselam Balaban Kebap
Peynire bayılmamızın bir nedeni var.Peynir çok az miktarda da olsa bağımlılığa yol açabilecek maddeler içeriyor.Kendimizi iyi hissettiren maddelerin bir bölümü ,peynir yapımında derişikleşen ,kazein denilen süt proteininden geliyor.
Sindirim sistemimiz kazeini parçalayıp kazomorfin adı verilen ,morfine benzer kimyasallar üretir.Süt de ineğin karaciğerinde üretilen morfinden eser miktarda içeriyor olabilir.Bu tür doğal uyuşturucuların buzağılara faydası iki yönlü:
Hem yatıştırıcı etkisi var,hem de buzağıyı süte bağımlı hale getirip gereksinim duyduğu tüm besini almasını sağlıyor.
Seyahat etmekte tıpkı diğer bağımlılıklar gibi serotonin içeriyor.
Bu bağımlılığımız bizi bu kezde Eskişehir’e sürükledi.
Eskişehir güzel bir adamın rüyasının eseri.O kişi Yılmaz Büyükerşen.Evet şehirde Amsterdam esintisi var doğruya doğru.
Fakat eğreti duran herhangi birşey yok.Odunpazarı,Porsuk nehri civarı,tramvayı,tekne gezintisi,devasa Kentpark’ı,Sazova’sı,cam müzesi,arkeoloji müzesi,bilim ve su altı müzesi…
Yerli turist için ideal bir rota.
Balaban Tatarca büyük anlamına geliyor.Balaban kebabı da isminin hakkını veriyor.Abdüsselam Balaban bu işi Eskişehir’de en iyi şekilde yapan bir restoran.Bir hanın içerisinde 1938 yılından bu yana nesilden nesile gelerek ülkemizde zor olan bir geleneği sürdürüyor.
Kuşbaşı kebab ve köfteden yapılan görüntü olarak iskenderi andıran bu nadide kebabın 3 çeşidi bulunuyor.
Tercihe göre tereyağı ile birlikte yoğurtlu köfte,yoğurtlu kuşbaşı ve karışık şeklinde yapılıyor.Kebabın altına serilen pidesinin tadıda oldukça güzel
Tercihim karışık oldu.Bol tereyağlı kebabın özellikle köftesini çok beğendim.
İki kişi,içecekler ile birlikte 40 tl.
Afiyet olsun.
This entry was posted in Uncategorized