”Margarita muhtemelen dünyanın en ünlü Napoliten pizzasıdır ve domates , mozarella ,fesleğen ve zeytinyağı ile yapılır. Ve bir İtalyan kraliçesini ülkenin en sefil kentiyle ilişkilendirilir .20 Kasım 1851’de Torino’da doğan Savoylu Margherita Maria Theresa Giovanna , Cenova Dükü Ferdinand ve eşi Saksonyalı Elizabeth’in kızıydı.Böyle ayrıcalıklı bir geçmişe sahip olduğu dikkate alındığında Margherita’nın planlı bir geleceğe sahip olması şaşırtıcı değildir. Margherita 1868’de henüz 16 yaşındayken İtalya tahtının varisi Umberto’yla evlendi.Umberto o zamanlar yeni birleşmiş bir ülke olan İtalya’nın ikinci kralı olarak 1878’de tahta çıkınca Margherita kraliçe oldu. Yeni kraliçe , sanatı tutkuyla himaye etmesi ve Kızıl Haç gibi örgütlere açıkca destek vermesi sayesinde genç ulusun saygınlığını kazandı. Hatta o kadar sevilen bir kraliçeydi ki Afrika’daki en yüksek üçüncü dağa Margherita Zirvesi adı verildi. Margherita aşçılık dünyasının da muteber bir isim haline geldi.Napoli’deki Pizzeria di Pietro restoranın sahibi R.Esposito’yu kraliçenin onuruna özel bir yemek hazırlamaya teşvik eden de onun 1889’daki Napoli zirvesiydi. Esposito , yeni ulusal bayrağın renkleri olan yeşil, beyaz ve kırmızıyı kullanarak peynir ve domatesi (beyaz ve kırmızı)fesleğenle (yeşil)karıştırıp bugün dünyanın en çok satılan pizzasını yarattı.Bu karışım birçok pizza çeşidinin de temel malzemesi olarak kullanılıyor. Esposito yarattığı pizzaya kraliçenin onuruna Margherita pizzası (papatya pizzası)adını verdi.Hepimizin hayatımızın bir noktasında keyifle tattığı bu aşçılık buluşu işte böyle doğdu”diye aktarıyor A.Jack.
Her aşçılık buluşu aynı talihe sahip değil tabi. Bazı lezzet buluşları gölge de kalabiliyor. Kalması da fena olmuyor. Lezzetin, dokunun korunması ve otantikliğini yitirmemesi adına. Bu açıdan baktığımızda malzemenin o yörede taze ve iyisinin bulunabilmesi de önemli bir etken. Midili’de diğer Yunan adalarında olduğu gibi bu deniz teruarını korumayı becerebildiği için geleneksel tatlarını bozmadan tavernalarında sunabiliyor. İyi bir kabak çiçeği kızartması ,şarap soslu ahtapot veya isli balık mesala. Basit olarak düşünülebilen fakat gayet iyi olan lezzetler sofralarınızı şenlendiriyor. Bahsettiğim tatların iyi örneklerini bulabildiğiniz işletmeler arasında Antonis Ouzeri.
Dar bir yoldan ulaşılan , nefis manzaralı ,sıcak gerçek bir taverna burası. Servis elemanları yoğun vakitte gelmiş olmamıza rağmen güleryüzlü. Siparişlerimizi onları da düşünerek sıralıyoruz.
Öncelikle politiki salata geliyor masamıza. Lahana, kereviz, havuç ,salatalık turşusu ve sirkeli. Kereviz eser miktarda kullanılmış. Ölçüsünü kaçırdığında başka bir şeye dönüşebiliyor.Mide dostu.
Masalarda bulunan zeytinyağı iyi. Ladotiri adlı yağlı peynirleri denenebilir.
Gözleme ülkemizde bilindiği şekilde değil. Dışı çıtır börek içi çökelek.
İçerisinde feta olan kabak çiçeği kızartması belirli standartta. Yağını çekmişti. Bu dokuyu korumak gerekiyor. Kalabalığın etkisi ile de olabilir. Daha iyilerini yedik Midilli’de.
Lakerda uskumrudan hazırlanmış. Yağlılığı gayet iyi.iyi bir tuz kullanıldığını düşünüyorum. Ülkemizde bazı işletmelerde sık rastlamaya başladığım macunumsu havadan eser yok.
Kalamar hafif bir şekilde unlanmış. Son derece taze. Doğru pişirilmiş. Lastiksi değil. Beğendim.
Şarap soslu ahtapot lezzetli.
Bakalyaro pastırması enfes. Mezgit familyasından. Yumuşaklığı ideal. Kanı iyi temizlenmiş ve tuzu çok iyi ayarlanmış. Kuruma süresi o kadar iyi ayarlanmış ki uzun süreli bir deneyimin eseri olduğu belli.
Bu kadar balığın üzerine elbette köpek balığı iyi gider diye düşünerek:)siparişimizi veriyoruz. Biraz yavan.
Böyle bir sofranın üzerine hafif bir tatlı daha memnun eder düşüncesi hakim. Menüden kaşık tatlısını gözümüze kestiriyoruz. Yoğurt üzerinde küçük narenciye, çilek ,kiraz ve vişne meyve marmelatı kullanılmış. Ferahlatıcı. Damak tadımıza uygun.
”Her zaman suyun içinde olabileceğinizi hissettiğinizden biraz daha uzağa gidin. Derinliğinizi biraz aşın ve ayaklarınızı dibe değdiğini hissetmetdiğinizde heyecan verici birşey yapmak için doğru yerdesinizdir”der David Bowie.
Midilli’de ayakların dibe değmesini hissetmeyeceğiniz bir işletme Antonis Ouzeri.
Fiyat performansı makul düzeyde.
Keyif alacağınızı düşünüyorum.
This entry was posted in Uncategorized